First Love - Utada Hikaru.mp3 dinlemek için play deyin.

11 Aralık 2019 Çarşamba

2019 Kış Japon Haftası etkinlikleri başladı

Japonya'nın İstanbul Başkonsolosluğu tarafından her yıl kültür tanıtım programları kapsamında düzenlenen 'İstanbul Japan Week 2019 Winter', etkinlikleri İstanbul'da başladı. Japon kültürünün tanıtımı kapsamında opera ve piyano konseri, Japon Filmleri Festivali ve seminerlerin yer aldığı birçok etkinlik yer alıyor.


Japon kültürünün tanıtılması amacıyla gerçekleşecek etkinlikler, 30 Aralık'a kadar İstanbul'un çeşitli kültür ve sanat mekanlarında gerçekleştirilecek. Etkinlikler arasında "16. İstanbul Japon Filmleri Festivali" , "Opera ve Piyano Konseri", "Manga Semineri", "Japonya Hükümeti Eğitim Bursu Semineri" gibi pek çok etkinlik bulunuyor.    
İstanbul Japon Filmleri Festivali'nde bu yıl, Japonya ve Türkiye’nin dostluğunu pekiştiren iki tarihi olayı anlatan 'Ertuğrul 1890' filminin gösterimi de olacak. Ayrıca 76. Venedik Uluslararası Film Festivali Açılış filmi olan Japonya ila Fransa ortak yapımı 'Saklı Gerçekler' ve ' Let’s Go JETS! Kızların Dans Savaşı' adlı film de gösterimi yapılacak eserler arasında yer alıyor.


Ücretsiz gerçekleşecek etkinliklerin ayrıntılarına ilişkin detaylı bilgiler, Japonya İstanbul Başkonsolosluğu'nun resmi internet sitesi ile sosyal medya hesaplarında yer aldığı gibi, aşağıdaki bağlantılardan da ulaşabilirsiniz.

Programı indirmek için tıklayınız

Ücretsiz etkinliklere katılmak için formu doldurunuz




20 Şubat 2019 Çarşamba

Istanbul Japan Week 2019 Tekfen Tower Etkinlikleri


"Istanbul Japan Week 2019" etkinlikleri , Japonya İstanbul Japonya Başkonsolosluğu Tekfen Tower Konferans salonunda yapılacaktır.
Etkinlikler arasında Japonca konuşma yarışması, Manga Semineri ve 15.Japon Filmleri Festivali yer almaktadır.
Etkinlikler ücretsizdir.

Tekfen Tower'daki etkinlikler ön kayıtla yapılmaktadır.

Ayrıntılı bilgi.

3 Mart 2018 Cumartesi

Kazuo ISHIGURO /2017 NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ


Yasunari KAWABATA 1968'de, Kenzaburo OE 1994'de Nobel Edebiyat Ödülünü almışlardı.

Her iki yazar da eserlerini Japonca yazıyorlardı. Kawabata için  "iyi bir seçim" diyenler çoğunluktaydı.  Oe için aynı tepkiyi verenler iise azınlıktaydılar.

Oe'den yaklaşık çeyrek asır sonra bu kez Kazuo ISHIGURO, ama İngilizce yazan bir yazar olarak Nobel Edebiyat ödülünü aldı.

ISHIGURO başyapıtı saylıan The Remains of the Day'i (Dünden Kalanlar)1989'da yazmıştı. 

Otoritelerin diğer favorilerinden biri, bir başka İngilizce yazan Japon,  Haruki Murakami idi ve Amin Maaruf'du.

Ama otoriteler bir kez daha yanılmış oldular.



Kadıköy Japon Film Günleri


Japonya İstanbul Başkonsolosluğu'nun her yıl düzenlediği film günleri  bu yıl Kadıköy Belediyesi işbirliğiyle Kadıköy Yeldeğirmeni sanatta düzenleniyor. ( Yeldeğirmeni Sanat: Rasimpaşa Mah. İskele Sokak 45/1 Yeldeğirmeni/Kadıköy )


Gösteri Programı:

5 Mart 2018: Saat 20.00  Ertuğrul 1890 (Kainan 1890)

12 Mart 2018.Saat 20.00  Kimi no Nawa (Senin Adın)  Animasyon/ 2016/ Yönetmen: Mokoto Shinkai

19 Mart 2018 Saat 20.00 : Soshite chichi ni naru (Benim Babam Benim Oğlum)/ 2013/Yönetmen Hrokazu Koreeda.. 2013 Cannes Film Festivali Jüri Özel Ödülü.

26 Mart 2018 Saat 20.00. An/(Umudun Tarifi) 2015/ Yönetmen   Naomi Kawase

İYİ SEYİRLER




16 Kasım 2017 Perşembe

OKUYUN!..

Hiroşima'nın Çiçekleri



Bir kiraz ağacının altındayız; birkaç tomurcuk Ohatsu'nun kenetlenmiş ellerine düşüyor usulca. Yüreğim burkuluyor. Kardeşim benim! Dünyadaki yaşamları sona ermiş o beyaz çiçekler gibi! İncecik! İnsanoğlunun gördüğü en büyük kıyımdan kurtuldu Ohatsu. Taç yaprağına benzeyen gövdesini Hiroşima ırmağı kurtardı yanmaktan - annemizin alev alev bir meşale olarak ölüme atladığı Hiroşima ırmağı.'

6 Ağustos 1945 tarihine kadar, 360.000 nüfuslu işlek bir liman kentiydi Hiroşima. Ama o sabah yeryüzünden silindi... Kitapları 32 dile çevrilmiş olan, dünyaca ünlü romancı Edita Morris son derece duyarlı bir dille, atom bombasının atılışından on dört yıl sonra Hiroşima'ya gelen bir Amerikalı'yla bombadan kurtulan bir Japon kadınının dostlukları çerçevesinde, 'atom felaketini' yaşamış olanların acılarını ve Japon insanının hayata bakış açısını anlatıyor.

Şiirimizde ve Müziğimizde Hiroşima

HİROŞİMA
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Nazım Hikmet RAN [1956]

Kız Çocuğu Kız Çocuğu Hiroşima'daki bombası saldırında ölen yedi yaşındaki bir kız çocuğunun on yıl sonraki yalvarmalarını anlatmaktadır. Savaş karşıtı bir mesaj olarak büyük başarı kazanmış ve birçok müsizyen tarafından bestelenmiştir. Zülfü Livaneli Nazım Türküsü'nde bu şiir üzerine yaptığı besteyi seslendirdi. Kız Çocuğu'nun I Come And Stand At Every Door olarak bilinen bir çevirisi The Byrds tarafından Fifth Dimension albümünde Pete Seeger tarafından en:Headlines & Footnotes albümünde ve This Mortal Coil tarafından Blood albümünde seslendirildi. 2005'te ünlü Shima-Uta şarkıcısı Chitose Hajime Ryuichi Sakamoto ile işbirliği yaparak Kız Çocuğunu Japonca'ya çevirdi.('Shinda Onna no Ko' [死んだ女の子] olarak ismi değişti). 5 Ağustos 2005'te 60'ncı yıldönümünde Hiroşima'daki Hiroşima Barış Anıtı'nda olarak söylendi. Şarkı daha sonra Chitose'nin 2006'daki Hanadairo albümünde de kullanıldı.


HİROŞİMA
bir sedef kayıktı capon denizlerinde
altın yaldızlı kürekleri
kimbilir kimlerin eleinde
capon denizlerinde
yorgundu -sis çökmüştü- ak uçakları kalkıyordu alanlardan
uzak kasımpatılar çiziyorduk üşümüş kağıtlara
bayraklar örtüyorduk üşümüş çocuklara - ısınıyorduk
biz ne çocuktuk, ama ne çocuktuk, nasıl anlatmalı bilmem
poem caponez diyordu- ama nasıl anlatmalı bilmem
alaturka bir ölümdü, nasıl anlatmalı bilmem.
sular
sular hiç geri dönmüyorlardı
biz ne kırallar büyütmüşüz kiyo
ne kıral korkulara alkışlar!
kitaplar indirmişiz kiyo-sürülerle açlığımıza
sabahlar telliduvaklı geceler kanlıbıçaklı
biz ne kırallar yemişiz büyük kurtuluşlara
nasıl anlatmalı bilmem
alaşafakları söyler bayraklarımız

kiyo kiyo!
beni görmüşlüğün var mı hiç
kaç galeri kaç yitikkent kaç masal morluğu soğumaklarda
ölüler çiçek istemiyorlar kiyo
bu elleri hangi topraklar
ben eşsiz serüvenler delisi matakatakatuka
takdim ederim kendimi
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima
fincanımın üstünde ipincecik bir masal
alır beni götürür erguvan yelkenli gemim
güneyden taa güneyden bir yel eser kiyo kiyo
kakaolu muzlu bir yel
bilmem ki nerden gelir tokyo bulvarlarına bahar
yine yalnız saraylarda yine yalnız kırallar
yine capon denizlerinde bir sedef kayık
inanmadan ölmekse pek alaturka
nasıl anlatmalı bilmem
nasıl
nasıl
nasıl sevilir bu altınzincir
bu hergün ölüm
bu gükyüzü yas
bu yakın güneş
bu uzak fujiyama
bilmem ki nasıl
bilmem ki neresinden
bilmem ki kaç güvercin
kaç yürek
kaç kasımpatı
ve kocaman gülleri capon sabahlarının
harakiri karanlıklara

bilmem ki nasıl çizmeli bu yuvarlak sarıyı bu gergin gökyüzünü
ve bu ateş kelebekleri
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima

sular geri dönmüyorlar kiyo, sular hiç geri dönmüyorlar
koklanmıyor bu karanfil bu başka temmuzlarda
daha biz havamızı bile kullanmamışken
daha biz hiçbirşeyimizi kullanmamışken
safkan arapları tutup
kıral arabalarına koşmak
bir masal uğruna kiyo, bir hiç uğruna kiyo, ama pek alaturka
ama pek ortaçağlı
ama pek güvercinsiz
volonlar bilmez bunu kiyo
dişliler bilmez
raprapla bir yatakta gitmez bu kocaman sari gülleri bu hızlı düşün
öyle ürkek ki kiyo
öyle kaygan ki kiyo
nası nasıl nasıl anlatmalı bilme
ya nasıl kanamışız gencecik yerlerimizden
o hiç dönülmiyenin ortayerinde
sular geri dönmüyorlar kiyo, sular hiç geri dönmüyorlar

capon denizlerinde bir masal kayık
bir capon şarkısı tokyo bulvarında güneş
yine saray yalnızlıkları yine kıral uykularda başkaldırışlar
yine bayraklar örtülüyor üşümüş çocuklara
yine borular çalınıyor kiyo
yine sürülerle güvercin ellerimizden
tarlalara tezgahlara denizlere bir daha dönememek
bir daha kafa tutamamak bayram sabahlarına
oh kiyo
oh kiyo
oh benim yenik yanım
köle rengim
balinam
ben eşsiz serüvenler delisi matakatakutuka
ben hiç bitmeyen çığlık
aynalar paramparça kiyo
aynalar hiroşima

bir sedef kayıktı capon denizlerinde
altın yaldızlı kürekleri
kimbilir kimlerin ellerinde
capon denizlerinde

Hasan Hüseyin Korkmazgil (1927-1984)*  

Diğer Yapıtları : Kavel (1963) , Temmuz Bildirisi (1965) , Kızılırmak (1966) , Kızılkuğu (1971) , Ağlasun Ayşafağı 1972) , Oğlak (1972) , Acıyı Bal Eyledik (1973) , Kelepçenin Karasında Bir Ak Güvercin (1974) , Koçero Vatan Şairi (1976) , Haziran'da Ölmek Zor (1977) , Filizkıran Fırtınası (1981) , Acılara Tutunmak (1981) , Işıklarla Oynamayın (1982) , Kandan Kına Yakılmaz (1989) . Öhhöö! (1964) , Made in Türkey (1970) , Bıyıklar Konuşuyor (1971)

Şahsen tanımış olduğum bir şairin Hiroşima ile ilgili yazdığını bilmiyordum. Teknik desteğim, arkadaşım Engin Elmas'a bir teşekkürü daha borç bilirim.


HİROŞİMA

Önce bir bulut yükseldi
Yerden göge dogru
Ben gördüm
Akahito gördü
Yuhara gördü
Hisaki gördü
Yasayanların hepsi gördüler
simdi yasayanlar diyorum
Oysa ben kaldım
Onlar öldüler

Pirinç tarlasında kadınlar öldü
Memede çocuklar öldü
Çiçekler öldü
Kuşlar öldü
Ve sevgilim sanuki öldü
Sanuki'yi seviyordum
Sanuki öldü
Sanuki öldü

Ateşten top kayboldu göklerde
Ardından
Bir çölün sessizliği çöktü şehre
Bulutlar gitti
Renkler gitti
Sesler gitti
Gülerken ölmüştü babam
Anam Chiyo-No ağlıyordu
Ve kız kardeşim Shirara
Ah Shirara
O da saçlarını tararken öldü
Shirara, ah Shirara
Aynada unuttu gençliğini

Ve ben Yamamura
Bizim sokaktan bir ben sağ kaldım
Bizim sokağın ağaçları da öldü

Ve ben Yamamura
17 yıl geçti aradan
Hala yaşıyorum
Ağaçları, çiçekleri görmeden

Ben Yamamura
Kör ve sağır
Çoktan öldüm
Kimse farkında değil
Ümit Yaşar Oğuzcan (1927-1984)


BİNDOKUZYÜZKIRKBEŞ (1945)
Gel, asırlardan uzanda tut ellerimi sımsıcak
Yoksa bendeki çocuk da böyle çaresiz kalacak
Öfke, ile beslenen çocuklar yalnızdırlar


Ve ümitleri çiçeklerden, acıları tarihlerden
Senin gibi benim gibi, onlar da hep insandılar
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar senin gibi benim
Gibi


Onlar biraz terkedilmiş biraz küskün çocuktular
Sanki biraz incitilmiş sanki kedersiz sevilmiş
Sanki utandılar kavgadan ve sustular


Hep incilenen gözyaşları kurusun inançlarında
Sene 1945 onlar da hep insandılar ve sevgiye inandılar ve
Saygıya inandılar senin gibi benim gibi


Asırlardan uzanda tut ellerimi sımsıcak yoksa bendeki
Çocuk da böyle çaresiz kalacak
Öfke, ile beslenen çocuklar yalnızdırlar

Sezen Aksu

9 Mart 2016 Çarşamba

Büyük Felaketin 5. Yılı

Japonya Büyük Felaketin Beşinci Yılında Yaralarını Sarmaya Devam Ediyor.

11 Mart 2011 de Fukushima deprem faciasından bu yana beş yıl geçti. Geçici konutlar azalmış olmasına karşın varlıklarını sürdürüyor:.


Birkaç gün önce ilginç bir haberle karşılaştım internette; Felaketin merkezi durumundaki Fukushima Reaktörünün yakınına kadar ulaşan FELAKET TURLARI DÜZENLENİYORMUŞ.